Kayıtlar

Konumuz Bakla Değil!

Resim
Konumuz bakla değil sayın baklasever, bakla fikre vesile.. Ben henüz küçük bir dağ keçisiyken, annemin kanatları çok büyükken .. ki annem Umay Ana kadar büyük kalbimde. Bakla tarlasının içinde yatarken, aklım bulutlar üstünde.. Gözüm kuşlara bakıyor , ağzım baklalara. Umay Ana çırpınır yılan yutacak dağ keçisini. Bakla yılanı derdi Umay kılıklı anam. Bakla yiyen çocukları şülen yapacak kendine. Korkardım yılandan , şülen olmaktan. Akıl düşünce başa, dağ keçisi sıçrayınca taştan taşa Öğrendi bakla yılanın adı ; azot Zehirlermiş keçileri , öldürürmüş Dağ keçisi şülen olacağında Tanrı Dağında .. Boyu arşa değecekken.. bir ses indi yere yılan:GARP! ne bakla öldüren keçileri, ne yılan , ne azot. en acımasız ölümler GARP tan gelmekte. Şahmaran sevmez GARPı Yılanlar sevmez, baklalar, azotlar.. hiç kimse. Şulbus olur gezermiş beyinlerde, ruhlarda.. memleketlerde, medeniyetlerde. Ergenekondan çıkan atam önce onunla savaşmış. Gözü kuşlarda , ağzı baklada ola

Bozkır...

  Geçse de yolumuz bozkırlardan, denizlere çıkmadı sokaklar.   Şarkılar her zaman doğru temennilerde bulunmaz . Şarkılar bu yüzden bilimsel literatüre dahil değildir canım.   Step iklimleri düzleştirdi ufkumla beraber duygularımı da... Denizi görebilseydim belki güzel sözler edebilirdim sana. Şimdi bomboş bakabiliyorum yalnız. Yalnız burada gerçek anlamında kullanılmıştır sayın canım. Ve bomboş bakışların ardı hep nemlidir. Bozkır kuraktır ama kim demiş İç Anadolu'ya yağmur yağmaz diye. Yağar...   Öyle yağmurlar yağar ki bazen; şakaklarını çatlatır insanın, kaburgalarını dağıtır.En çok da sol kaburgam zarar gördü yağmurlardan...   Ağlayınca güzel olduğumu söylerler. Ağlamayı yakıştırmak hangi vicdanın ürünüdür bre vicdansızlar! Ya da gülmenin değil de gözyaşının yakışması nasıl bir ironidir Rabbim?!   Düz ova görüş alanını geniş tutar canım. Nefes alamazsın. Her şeyi görebilmek boğar insanı.    Başakların serpildiğini düşünüyorum da ovalarda, bu kadar dünya nimetini kaldırmaz

ilk çarşamba

Resim
son çarşamba'nın ilk çarşambasında ,  ölü ruhlar adına tanrı'ya birkaç kelam.. kortizonlu bir âh var içimde omzumda karlar.. tanrım klasik müzik sevmiyorum. yalnızca.. yalnızca ucu kancalı bir mızrağı kalbime saplamak istediğim zamanlarda zamanlarda.. beynimde bir törpü. cinnet başucumda. kartizonlu bir âh var içimde. tanrım sanat sevmiyorum. yalnızca.. yalnızca kendimi göremezken aynalarda. aynalarda göremezken kendimi               tanrım. boğuluyorum. aynada. kortizonlu klasik müzik. âh. cinnetli tanrım. başucumda mızrak. tanrım. göremiyorum. seni. beni. tanrım bir de klasik müzik dinlerken nefes alamıyorum.

MANİFESTO

Resim
Ateş yakmaya geldik! Siz soylular, başlattığınız savaşı bitirmeye geldik! Şimdi kılıçlar çekilsin içimizdeki distopyada! Sözlerimiz soylu kalplerinizi incitebilir Kaburgalarınızın muhtelif yerlerine balyoz indirmeye geldik! Gayet mütevazi yalanlarla geldik! İsa'dan sonra ikibin on yedi yıl bekledik! Susturamadığınız şarkıları şimdi dinlemek zorundasınız! Kardinalist ruhlarınızı dağlamaya geldik! Size acılar vaadediyoruz! kimin umrunda, hormonal reaksiyonlarınız,soysuz gülüşleriniz! Ecza lastiği kıvamında beyin kıvrımlarınız, majör buhranlarınız. Kimin umrunda akan zaman. Zaman göreceli bir kavram! Söylemek zorunda olduklarımızla geldik! Ölü ruhlara birkaç satır etmeye geldik! Kötü bir ruh ve yabanıl bir kuş olarak geldik! Şimdi sussun şizofren çığırışlarınız, Bu bir mağarada meydan okuma girişimidir! Şimdi atın çalı çırpıyı ortaya, Ateş yakmaya geldik!